Kendinedir insanın önce mücadelesi,
kendinden terk birine Barışı anlatmak ne zor…
Bazen şah bazen mat da olsa,
aslında kendinden çıkıp, kendine varır her hamlesi…
İnsan eksiklerini sorun etmeden,
yokluğu manevi hazlarla giderebilir mi ?
Ya da tam tersi, varlığı böbürlenmeden hazmedip
paylaşımdan yana olabilir mi?
Aslında kendisiyledir hep derdi,
kendinedir, sorgulaması sürekli…
Önce kendiyle barışık olmalı insan…
İnsan; kötü zamanlarda kendinden çıkar,
iyi zamanlarda kendinden geçer,
ya sonra ?.
İçe yolculuklar başlar,
sonra çok geçmeden de dışa vurumlar?
Kendisiyle çevresiyle kavgalı bireyler Barışı nasıl yapar?
Kendini nasıl bilir?
Egolardan arınmış, narsizmden uzak olabilir misiniz bugün?
“Ben yaptım” diye böbürlenmeden,
“Benim” diye sahiplenmeden,
en büyük eserini karşıya geçip seyretmeden,
beklentiden uzak karşılıksız,
Barış yapabilir misiniz?
Hiçbir nesneyi sahiplenmeden, sahip çıkabilir misiniz kendine,
özgüveni abartıp da, medeni cesareti cürete çevirmeden…
Ne kadar Barış Günü yapmak zor olsa da;
ister Barış çanı çaldırın, ister Barış ezanı okutun ;
?Kendinizden başka hiç kimse size barışı getiremez?
bu yüzden Barışın bugün, önce kendinizle sonra dertlerinizle?
Nasıl olsa sonrası gelir; önce çevrenizle, sonra hayatla,
Barışın bir gün de olsa, 1 Eylül Dünya Barış Günü adına..
Belki yayılır böylece Barış tüm Dünya?ya..
Deneyin, deneyelim?
Hülya’dan Dünya?ya..
Barış dolu bayramlara?
Hülya YALIM
Herkesin isteğidir aslında barış içinde yaşamak. Ama nedense şimdiye kadar olmamıştır ve bundan sonra olacağı da hayal gibi bir şeydir herhalde.
İnsan eksiklerini sorun etmeden yokluğu manevi hazlarla giderebilir mi demişsiniz GİDEREMEZ. Eksikleri nasıl görmezlikten gelebilir ki. Polyanacılık oynar sadece. Belki de şuanda çoğumuzun yaptığı da budur.
Bence de önce kendiyle barışık olmalı insan. Kendine faydası olmayanın başkasına nasıl faydası olabilir ki. Kendisiyle barışık olmayan insan nasıl başkalarıyla barış içinde yaşar ki?
Bence herkesin derdi kendisiyle sıkıntılarıyla hayatla olan mücadelesiyle. Kim düşünebilir ki barışı. Sözde söylenip geçilir. Başta herkes kendisiyle küs hayata küs yaşadıklarına küs çevresine küs. Yaşanılanlar çok ağır hayata tutunabilmek çok zor. Millet evine ekmek götürebilmenin derdinde.
Barış nedir?
Evine ekmek götürebiliyorsa kendide mutludur evdekilerde mutludur barış vardır.
Bu zorlu hayat karşısında dimdik durabiliyorsa barış vardır.
Her an başına ne gelebileceği belli olmayan Türkiye?de akşam evine sağlam gidebiliyorsa barış vardır.
?????????
Her birey bunları haletlikten sonra kendiyle barışık ailesiyle barışık çevresiyle barışık olabilirse iş o zaman tam anlamıyla BARIŞ gelir memlekete.
Saygı ve sevgilerimle
Hülya’cım doğumgünün kutlu olsun. Barış içinde güzel günler geçirmemiz dileği ile sevgiler…
Barış dolu günler bizimle olsun bu arada da doğum gününüz kutlu olsun =))