Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce

Bugün dünya barış günü. Yanı başımızda bitmiş gibi gözüken aslında belki de yeni başlayan, savaşın kavurucu etkisi bu kadar yakından hissedilirken barış gününden söz etmek ne kadar mümkün olabilir?

Ne yazık ki ?barış yapmayı bilen değil savaş yapmayı bilen insanlarız.? ?Ve Nietzsche?nin de dediği gibi ?hiç boşuna nazlanmayalım şüphesiz ki hepimiz dayanıklı eşekleriz.?

Tarihi yapan ?tarihin tanrısal insan? nasıl oluyor da bu kendi kurduğu tarihi, savaşlarda; daha çok toprak, daha çok gelir uğruna yıkabiliyor gerçekten anlamak mümkün değil. Üstelik zaman zaman hastalıklı düşünceye sahip kişilik bozukluğu sergileyen, dönemin yöneticilerinin daha doğrusu diktatörlerinin cezasını bütün insanlık tarihi çekiyor.

Elbette kendi hegamonyasını kurmaya çalışanlara direniş gösterenleri, ülkelerinin bağımsızlığa ulaşması uğruna canını hiçe sayanları, özgürlüklerini her şeyden yeğ tutan asil insan ve toplumları bunlarla aynı kefeye koymamak gerekir. Onlarınki etkiye tepki.

?Savaşın en büyük kaybının masumiyet? olduğunu düşünenler kanımca hala ?samanlığı seyran? zannedenlerdir. Savaşlara asırlardır şahit olan insanlığın, ar damarlarını böyle -böyle çatlattılar demek ki-. Fakat şunu bilmelidirler ki gerçeklik bu kadar romantik olmaya zaman tanımıyor.

Açlık, yoksulluk almış başını giderken, yaraları saracak en ufak malzemeden yoksunken, başları sokacak bir kulübe bile yokken, her şeyden önemlisi bunca can ve mal kaybının yanında masumiyetten söz etmek ?ekmek yoksa pasta yesinler diyen? Maria Antoinette?i aratmayacak talihsizlikle bir cümle olmaktan öteye gitmiyor doğrusu.

?Evrensel barış, insanların günün birinde en iyi varlıklar olacakları için değil; nesnelere ilişkin yeni bir düzen, yeni bir bilim, yeni ekonomik zorlukların onlara barış durumunu sağlayacağı için gerçekleşecektir.? Diyor. France. Hayal gibi gözükse de kulağa çok hoş geliyor değil mi? Evrensel barış sizce mümkün olabilir mi?

?Homurdanmayı görev bilen kimse fırsat kapıyı çalınca bile gürültüden yakınırmış.? Hadi gelin bugünün hatırına, ve evrensel barışa bir yol oluşturmak adına, homurdanmayı bırakıp barış diyelim, barışa ulaşamasak da barışa dokunsun cümlelerimiz. Barışa dönük olsun yarışlarımız, barışa yönelsin varışlarımız. Barışa öncelikle kendi kendimizle başlayalım. Çünkü kendisiyle barışık olan insan ancak başkalarıyla ve hayatla barışık olabilir, ancak o zaman yaşama güzel bakabilir.

?Düşmanlarınızı dönüp bağışlayın hiçbir şey onların bu derece canını sıkmaz? ama yine de siz acı çektirmek için değil böyle duyguları boşaltma kararı aldığınız için, yani kendiniz için bunu yapın. Yaşamın sizi böyle sürüklemesine izin verirseniz sonucuna katlanmak zorunda kalırsınız oysa ne güzeldir çılgın filozofun felsefesi ?sizi öldüremeyen düşman daha güçlü kılar.?

Nefret ve kin duygularının esiri olmadan, öfkeyle sinirli bir şekilde hareket etmeden kontrolü elden bırakmadan aklı selim bir şekilde mücadele etmek gerekir. Gerçekten de insanın en büyük zaferi kendine hakim olmasıdır her halde.

Barışalım dertlerimizle, sorunlarımızla hatta zaaflarımızla, kaç olursa olsun barışalım yaşımızla dahası kırışıklıklarımızla. Arkadaşlarımızla ve dostlarımızla barışalım.

Daha yaşanılır, barış dolu bir dünyayı oluşturmak, gidecek başka bir yerimiz olmadığına göre ve insan olarak hala elimizde.

?Melek olduğunu iddia edenler varsa bile tek kanatlı olduklarını ve ancak bizi kucaklayarak uçabileceklerini bilsinler.?

YAŞAM GAZETESİ
(01.09.2003)

Yorumun ne olacak?