İktidar sevdasıyla yürütülen tutarsız yaklaşımlarla gittikçe siyasetten soğuduğumuz bir dönemde,açıklanan aday adayları arasında her şeyden önce insanlığına kefil olunacak adayların isimlerini görmek ne kadar mutluluk verici.
Malum İstanbul Türkiye seçimlerin genel prototipini oluşturduğundan, buradaki aday adayları açıklandıkça siyasi partiler hamlelerini oluşturmakta gecikmiyorlar fakat kamuoyunu heyecanlandıran birkaç aday her zaman ön plana çıkıyor.
İtiraf edeyim ismi zikredilen adaylar arasında beni en çok, büyükşehir belediye başkan aday adayı Sırrı Süreyya Önder ile,Fatih belediye başkan aday adayı İlhan Dabakoğlu’nun adları umutlandırdı.
Sırrı Süreyya Önder’in adaylığını duyduğum ilk anda “Guguk Kuşu” filmindeki Jack Nicholson’nun canlandırdığı McMurphy karakterine benzettim . Hani taştan yapılmış bir çeşmeyi topraktan ayırıp taşıma girişimde bulunan ve başaramayınca da “en azından denedim” diyen McMurphy’ye.
Bu yüzden Önder’in kazanıp kazanmaması çok önemli değil, denemesi bile bana çok anlamlı geliyor.
İlhan Dabakoğlu’nun Fatih belediye başkan aday adaylığını Cumhur Amca’yla paylaştığımda,yıllar önce Siirt’te belediye başkan yardımcılığı yaptığı dönemde verdiği hizmetten dolayı halkın sevgi ve saygısını kazanan Dabakoğlu’na Cumhur Amca tarafından “Kasabanın Sırrı” filminde Anthony Quin’nin canladırdığı İtalo Bombolini ismi verildiğini bu vesileyle öğrendiğimde gerçekten çok şaşırdım.
Bambolini verdiği mücadele ile bir kasabayı kaostan çıkarıp, hiç öyle beklentisi yokken halkın kahramanı oluyor aslında.