22:48’e vuruyor yine saatim ah bu saat olmazsa;
ah bu saat beni sana kurmazsa…
gün 22:48’i birkaç kez buldu saatim bozuk da değil oysa
isimsiz günlerimin yoğunluğu,dopdolu bir boşluk mu bu yoksa?
gül düşe dalıp geçmiş diye bir yıla varmazsa;
bir kalabalık yalnızlık sarıyor dört yanımı
hergeçen zaman eskitiyor kaydımı.
akrebi sevgi, yelkovanı hüzün bu saatin
uzun uzun çalar durmadan hasretin
bazen de tadına doyulmaz saadetin
saat22:48,
sen, ben, biz biriz
sabaha sarkan geceden
tutuksuz kenetli ellerimiz
uykusuz, gölgelenmiş
sevgiyle sürmelenmiş gözler
bakışlar masum ,saf, temiz
işte bu 22:48
Hülya Yalım
3 Mayıs 1997
Yorumun ne olacak?