Bugüne kadar olmamış gerçekleşmemiş yeni bir şeyi ortaya koymak bilimin ayırt edici özelliği elbette. Ancak diğer yandan bilim süreklice bir ilerlemeler bütünü olarak karşımıza çıkmıştır tarih boyu.
Her ne kadar bu çelişki gibi görünse de bilimsel verilerin argümanların yerli yerinde kullanılması yeni bir şey yaratmak ortaya fikir atmak bakir düşünceler üretmek bilimsel bir çalışmanın temel öğelerinden birini oluşturuyor.
Bırakalım bilimsel çalışmayı herhangi bir sanat dalında bile özgün olan farklı olan değerini yüzyıllar geçse de kaybetmiyor.
İşte ezberi bozmak da bilim kadar derin sanat kadar özgün bir araştırma bir çalışma işi?Başka bir deyişle bakir düşüncelerle ezberi bozmayı gerçekleştirenler daha çok ya sanatçı ya da bilim adamı kişi?
Bakir düşüncelerle ezberi bozmak sanıldığı kadar kolay iş değil bunun sonu her daim ya evrim ya da devrim ?
Ezberi bozmak deyimi son günlerde sıklıkla karşılaştığımız bir söz.Her ne kadar seçim sloganı olarak daha çok gündeme geldiyse de aslında derinliği olan bir söz.
Şüphesiz ki her dönemin kendine özgün ezberleri ve bu ezberi bozguna uğratıcı bakir düşünceler taşıyıcıları olmuştur.Daha basit bir dille söylersek bugün ne kadar iyi düzenlenirse düzenlensin kötü amaçlı siteler varsa o kadar da iyi hecker lar olduğu gibi her Firavun?un bir Musa?sı olduğu misali ezberi oluşturan mekanizmalar ne kadar iyi çalışırsa çalışsın bu ezberi lav edecek düşünce sistemleri de o kadar olmuştur.
“Ezberi bozma” denince kültürün temel yapı taşlarının değişiminden çok bu kültürde zamanla oluşan bir takım kanıların tutumların ve davranışların genel geçer yargılara dönüşmesine engel olma ve bunları değiştirme çabaları olarak bakmak gerekir.
Ezberi değiştirmek elbette yaşayan kültürden yararlanılarak yürütülebilir. Aslında tarih bize şunu göstermiştir varolan bir kültürün yerine bir başka kültürü zorla kabul ettirmeye çalışmak çoğunlukla zaman kaybından öteye gitmemiştir.
Ancak şunu da belirtmekte de yarar var .Gerek teknolojik olarak gerekse de ekonomik olarak toplumsal değişim gerçekleşmiş artık yepyeni bir paradigma sisteme hakim olmuşsa, bu değişime direnenler başka bir değişle mevcut olan ezberi bozup yenisine ayak uyduramayanlar kişiler, hayata ve dünyaya yenik düşüyorlar.
Tıpkı ?sorgulanmayan hayat yaşamaya değmez? diyen Sokrates gibi ezberini bozmanın belki de en temel kuralı ön yargıların esiri olmadan bir takım genel geçer kabulleri eleştirel düşünce süzgecinden geçirmekten geçiyor.
Çünkü önyargılar insan zihnine bir takım kuruntular yüklerken aynı zamanda da özgün düşünme yeteneğinden alı koyar. Bacon?un “sözlerin düşüncelerimiz üzerindeki etkilerinden doğduğu ve kaynağını dil olduğunu söylediği, kuru sözlere dayanan bir bilgelik insanı canlı deneye başvurmaktan alı koyan Çarşı Pazar İdolleri diye nitelendirdiği söze tam da karşılık gelen şeydir bunlar.
Aksi takdirde kavramlar yanlış analaşılıp değerlendirilince ezberi bozmak aşağıdaki tuzaklara yakalanıyor:
Bir gün herkes Akp ‘li olacakmış
20 yıl sonra Chp iktidar olacakmış
Bülen Ersoy anne olacakmış
Hapisten çıkan milletvekili dokunulmazlığı halde yargı yolu açıkmış
Abdullah Gül halk beni istiyor demiş
başbakan oy vermeyenlere :’ben mesajı aldım’ diye seslenmiş
müslüman hristiyan olunabilirmiymiş
güzel dahi olamazmış
bir yazar Akp tek başına iktidar olduğu için yazarlığı bırakmış
Metallica?nın solisti Taliban terorist sanıp sorgulanmış
Adamın ısırdığı köpek ölmüş
Dr Otker Doçent olacakmış
Dünyada en çok satan kitap ‘Sır?mış
Okumayan araştırmayan üretmeyen taklit eden tembel olduğu kadar hafızası olmayan toplumların ezberi bozması da tıpkı Baskın Oran?ın gerçekleştirdiği kadar ezberi bozar ,bakir düşünceler yerine yapay düşüncerle bu ezberi bozmak abesle iştigal etmekten öteye gidemez ve elbette gerçeği değiştiremez.
Beğensek de beğenmesek de her ülkenin kendine göre olur ezberi bozuş biçimi, her ülkenin kendine göre var bir gerçeği ve kuşkusuz bu gerçeği türlü türlü algılayış biçimi .
Hülya YALIM
01 Ağustos 2007
İtiraf edeyim, zor bir anımda zaman harcayıp yazınızı okudum. ama “administrator” denen mekanik birim ile diyalogunuz “ezberimi bozdu”, yazıdan bir şey kalmadı aklımda.
ben de sizin gibi bitireyim,
… ve ÖZELLİKLE BELİRTEYİM, GÜLÜMSEYEBİLİYORUM.
ezber kolaycılıktır ezber yeni birşey yerine gene eskisini ikamedir.
eğitim sistemimiz acaba ezberci mi eğitim sistemninden ziyade toplum ezberci eğitime yön verende biz değilmiyiz.mesela liselerde bölüm seçme konusunda bu ezberciliğimiz nedeni ile sözel eğilimli çocuğun sayısalcı bölüme girmesi için ezbere davranan biz değilmiyiz.
toplumda sayısalcıların zeki sözel yetenekli çocukların daha az zeki olduğu imasını veren biz değilmiyiz. bu nedenle değilmidirki sözel bölümdeki çocuklar peşinen hocam ben sayısaldan anlamam deyip sayısal düşünümlerin yakasını bırakmsınsa sebebp olan bi değilmiyiz
ezber ama nasıl ezber ezber yaparkende değişik stratejili ezber yapmak yani değişimden yana olmak. değişim kolaymı zor tabi değişime ayak uyduramayanların ayakta durması daha zor tabi ticaretle uğraşan birisinin değişime ve dönüşüme ayak uydurmaktan başka çaresi varmı kalaycılık yapan birinin hala kalaycılık yapmakta devam etmesi ne kadar mantıklı çünkü toplum artık çelik tencere kullanıyor kalaylanacak kab kullanmıyor ee kalaycı ya çelik tencereyi kalaylamalı ya da kalaycılık yerine daha değişimci ve dönüşümcü olmalı yoksa uzun süre biz para kazanamıyoruz diye eski nesillerin mezardan kalkarak kalaylanacak kablarda yemek yemesini ve o kabları kalaylamayı bekleyeceği muhakkaktır ..
Buna inanmak çok zor çünkü özgünlük yoktur, kopyaya kaynaklık eden de kopyadır ve asıl?a ulaşmak sözkonusu değil.
Öncelikle ezberi bozmak için eğitim sistemimizdeki ezbere dayalı ve tek düze anlayışları değiştirmek gerekir değil mi Administrator? bunun sonucu olarak uysal bir toplum ve araştırmadan ulaşılan bilgi adında enformasyon verileri dahası kabuller…
YORUM YAPTIĞINIZ AŞİKAR BİR DE BENDEN ESKİMEDEN DEĞİŞEBİLENE VAKİT GEÇİRMEDEN GÖREBİLENE!
Bakir düşüncelerle ezberi bozmak sanıldığı kadar kolay iş değil bunun sonu her daim ya evrim ya da devrim ? Bu düşünceye katılıyorum.
ve ÖZELLİKLE BELİRTEYİM YORUM YAPABİLİYORUM…