Sevgi,ilgi,bilgi akışlarının süreklice yer değiştirdiği, her ne kadar 28 çektiğinden dolayı eksik sanılsa da, erte ayın erte günlerindeyiz.
Bu değişimleri akışların gerçekleştiği zamanlarda kullanılan malum nesnelerle, gittikçe modernleştiğimizi dünyaya muştuluyoruz.
Modernizimle ön plana çıkan birey kavramı ile, benlik duygumuz o kadar çok gelişti ki; herşeyi Ben‘e doğru götürürken, benliğimizden olduğumuzun, böylelikle de eksildiğimizin, ayırdına varamıyoruz bile…
Ben’in reddi, insanlığın inkarı gibi görülürken, her ne kadar birey olmak mutluluğun kaynağı gibi görülse de; aidiyet ile sahiplenme duygusu kolkola yürüsün istiyoruz. Ama bu büyük harfle başlayan Ben ile tüm duyguları birer birer al aşağı ediyoruz.
Bireyciliği yücelttikçe fiziksel olarak yakın olunsa da,ruhsal olarak birbirinden uzak yaşamı kendine göre uyarlı bencil insanlar topluluğuna dönüşüyoruz.
Birey özgürlük alanının sınırlarını bilir, dolayısıyla sürüden olmayı reddeder, başkasına muhtaç olmadan kendi hakkını savunur, demek ki burada bireyin benliği önem taşıyor çünkü “Ben olamayan biz olamaz ?”
Ama Ben kendi benliğine döndükçe bizi yok sayar. Ben benleştikçe senden çıkar.Yerkürede ondan başka varlık yokmuşçasına başkasını görmezden gelir.
Tüm yaşamı Ben etrafında döner. Ben! Ben! Ben! Ben!?. Ben yaptım, Ben ettim, Ben kazandım, Ben başardım, bu Benim, bu da Benim, sen kimsin Ben benim… En büyük Ben, benden büyük Ben yok..
Bu benlerle tek taraflı mücadele kişiyi yalnızlaştırdıkça, yozlaşma had safhaya ulaştıkça, kendinden başka her şeye karşı gittikçe duyarsızlaştırmaya başlar.
Birey olmadan bencil olmaya yatkın olan topluluklar, kendilerini oluşturma serüvenlerinde sürü olmayı reddederken, kendilerini dünyanın merkezinde sandıklarından olsa gerek herhalde, hiç zorlanmadan aynı türden davranışlar sergileyerek gittikçe birbirlerine benzemeye başladıklarının farkına bile varamıyorlar.
İşte böylece birey olamadan Ben olan kişi bencil olmaya sürüklendikçe gittikçe benliğini bencillik etkisiyle varlığının ve özünün üstüne koymaya başlar. Buradaki ben Yunus?un “benden içeri dediği Ben”in aksine Ben den ötedir. Senden önce,ondan önce, insandan önce.. Ben,Benden fazla Bendir?
Hülya YALIM
Yorumun ne olacak?