Merhaba Veysel Bey,Oktay Abim sizden söz etti. Ayrıca kitaplarla bağı olanlar her daim ilgimi çeker 🙂
Ben de en kısa zaman da görüşmeyi dilerim sevgiler selamlar!…
Selam Hülya.
Ben Veysel Danış. Oktay Yalım kardeşim vasıtasıyla yazıyorum. Senle görüşmek isterim. İki kitap sever iyi anlaşırsınız dedi 🙂
Numaramı Oktay’dan alabilirsin.
Ben de içtenliğiniz için teşekkür ederim, bilirim ki işin sırrını bilen hiçbir şeyin tabiatını olduğu gibi göremez ve bunun için ciltlerce eser yazılsa şu tek cümle kadar kıymet hükmü taşımaz. Belli ki bu durum bize bahşedilen bir nimet değil, fakat dediğiniz gibi “felsefenin en önemli özelliği kendi bilgi anlayışı dahi sorgulamaya açık olması” nedenlerin sonsuzluğunu hissettirir sadece. Oysa insan bildiğini sansa bile bilmenin huzuruna varmak ister. Bu bilginin varlığını pekiştirecek, somut olay ve akış ile temas etmese bile insanın mutlak bağlılığıdır. Amaç nihai olarak hakikati görmekse, aşkın ve mutlak mükafata ulaşmak için hakikatin bilinmesine başladığımız yerin gerçeğiyle gideriz. Bunu bilmek bile hikmet içerdiğini gösterir. Dolayısıyla her şeyi olmasa da bir şeyleri bildiğimizi varsaymanın huzuru ile…
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Son Yaz,yüzyılllar boyu insan bilginin peşinden koşup durdu.
Fakat bu bilginin kölesi olmadan da olmalıydı. Bunu en iyi denetleyen disipilindir felsefe…
Çünkü felsefenin en önemli özelliği kendi bilgi anlayışı dahi sorgulamaya açık olmasındadır… Dolayısıyla “hiçbir bilmemek” en çok kabul gören bilgi olunca yer etmiş birtakım bilgileri de günyüzüne çıkarma imkanı kendiliğinden sağlanmış oluyor. Felsefenin gücü ölçüsünde…
Hülya Hanım affınıza sığınarak soruyorum, siz Cevdet Çağla’nın kızı mısınız? Ayrıca felsefi kitap yazmak istiyorum, henüz lise öğrencisiyim ama bakış açımı çoğu insandan farklı buluyorum…Sizce daha erken mi? 😀
Hülya Hanım merhaba. Nasılsınız, umarım çok iyisinizdir. İstanbul telâşesi irtibatımızın güçlü olmasını engelliyor, ama neylersiniz gönüller bir olsun. Çarşamba günü Bursa’da üniversite öğrencilerinin davetlisiydim, perşembe günü ESKADER’in toplantısı vardı, dün bir yazarımızın kitabevimizde imza ve sohbet günü vardı, bugün Emin Işık Hoca Kubbealtı’ndaydı, yarın da Yazı ve Editörlük kursum var, görüyorsunuz mübalağa etmiyorum daha yazmadıklarım var. Ama inanın Fatma Hanımla ve diğer arkadaşarla sizi hep yâd ediyoruz. Bu arada sevineceğinizi tahmin ettiğim bir yazı yazı yazdım. Cumhur Kılıççıoğlu ağabeyimiz hakkında. Merak edip okumak isterseniz, sanatalemi.net sitesini ziyaret edebilirsiniz. Yazı, köşemde yer aldı. Mücadele gazetesinin 50. yılı dolayısıyla. Başlığı “Cumhur’un Mücadele”^si. Yazıyı okursanız değerli yorumlarınızı ve eleştirilerinizi beklerim. Selâm ve saygıyla.
Mehmet Nuri Yardım
Not: Başta muhterem babanız olmak üzere bütün aile fertlerinize selâm ve hürmetlerimi lütfen iletin. 5 Nisan cuma günü Selim İleri Kubbealtı Kitabevi’nde olacak. Aslında gelmenizi çok isterim ben davet ediyorum. Görüşmek ümidiyle…
Senin de kalemine sağlık bu site kurulalı beri çoğunlukla ayrı fikirlerde olsak da yorumlarınla yazıları zenginşeltirdin Bu güzel deyişler için de ayrıca teşekkürler Gilmanşah.
Sitenin yeni dizaynı güzel olmuş.
Ehhh.. ne diyelim. Yaza yaza eskit.
Ellerin dert görmesin…
Kalemin yazsın,
Carih-i dil olmasın.
Kariin çok, amma!
Ebleh u bî akl olmasın…
Kelamın yal u bal ise,
İzana açıktır…
Dengine lafın berrak!
Eblehe sakil olması.
Dualarımıza ortak ettiğimiz Hülya Hanım’a acil şifalar diliyor, Mevlana’nın Şems’e duyduğu sevgi misali dostluk sarayını ayakta tutan gücün hiç eksilmemesini temenni ediyorum…
Selamlar…
Bugün değerli hemşerimiz Mehmet Nuri Yardım’la Siirt’te beraberdik. Sizin ve değerli sınıf arkadaşım aziz babanızınla sevindirici sağlık haberlerinizi aldım. Geçmiş olsun der, bütün aile fertlerinize selam ve sevgilerimi sunarım.
Nissan – Micra lakabıyla belki beni hatırlamanıza yardımcı olabilirim…:-)
Sitenizi çok beğendim. Yorumlarınızı, düşüncelerinizi, gördüklerinizi veya görüşlerinizi …vs. kaleme dökerek paylaşmanız çok güzel bir duygu olmalı. Ben, Felsefe veya Türkçeyi çok güzel ifade eden Edebiyattan pek anlamam. Temelim buna dayanmadığı için, her zaman telefafuzlarda zorluk çekmişimdir. Ama sizin bu denli yatkınlığınız bende hayranlık uyandırdı. Başarınızın devamını dilerim. Sitenizde bir yazınız çok hoşuma gittiğini ifade ederek, yazımı onunla bitirmek isterim : ‘ Hıçkırıncaya, tıskırıncaya kadar içerim. Sonra namaz kılar arınırım ‘ 🙂
Beni görmek çehremi görmek değildir… Benim fikirlerimi anlıyorsanız beni görüyorsunuz…. Ey eğitimciler ; Gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır. Bir lider ki kendisinin tek başına bir güç olmadığının farkında… Her türlü alana tek başına giden eğitimciyi her zaman birinci sıraya koymuş son lider… Ve Kainatın son Hükümdar ı aramızdan manen ayrılıp gitti onu hiçbir çıkar beklemeden vefayla anabilenlere ne mutlu. Sevgi ve saygılarımla. Salim Pat İstanbul
umarım sitenizi tekrar aktif hale getirirsiniz.bugün bile faydalanabildiğimiz çok güzel bilgiler yazmışsınız
Yaptığın kitap bağışı için teşekkür ederiz
http://www.zest.org.tr/hulya-yalim-kitap-bagisi/
Senin gibi duyarlı hayırseverler sayesinde yapmayı başardık bunları:
http://www.zest.org.tr/kitap-bagisi/
Sevgi ile
Aziz dost Hülya hanıma selam olsun.
Senin gibi bir münevveri ZEST çalışmalarında daha aktif görmek isteriz 🙂
http://www.zest.org.tr
linkten bilgi alabilirsin.
Sevgiler
Merhaba Veysel Bey,Oktay Abim sizden söz etti. Ayrıca kitaplarla bağı olanlar her daim ilgimi çeker 🙂
Ben de en kısa zaman da görüşmeyi dilerim sevgiler selamlar!…
Selam Hülya.
Ben Veysel Danış. Oktay Yalım kardeşim vasıtasıyla yazıyorum. Senle görüşmek isterim. İki kitap sever iyi anlaşırsınız dedi 🙂
Numaramı Oktay’dan alabilirsin.
Sevgi ile
Ben de içtenliğiniz için teşekkür ederim, bilirim ki işin sırrını bilen hiçbir şeyin tabiatını olduğu gibi göremez ve bunun için ciltlerce eser yazılsa şu tek cümle kadar kıymet hükmü taşımaz. Belli ki bu durum bize bahşedilen bir nimet değil, fakat dediğiniz gibi “felsefenin en önemli özelliği kendi bilgi anlayışı dahi sorgulamaya açık olması” nedenlerin sonsuzluğunu hissettirir sadece. Oysa insan bildiğini sansa bile bilmenin huzuruna varmak ister. Bu bilginin varlığını pekiştirecek, somut olay ve akış ile temas etmese bile insanın mutlak bağlılığıdır. Amaç nihai olarak hakikati görmekse, aşkın ve mutlak mükafata ulaşmak için hakikatin bilinmesine başladığımız yerin gerçeğiyle gideriz. Bunu bilmek bile hikmet içerdiğini gösterir. Dolayısıyla her şeyi olmasa da bir şeyleri bildiğimizi varsaymanın huzuru ile…
Değerli yorumunuz için teşekkür ederim Son Yaz,yüzyılllar boyu insan bilginin peşinden koşup durdu.
Fakat bu bilginin kölesi olmadan da olmalıydı. Bunu en iyi denetleyen disipilindir felsefe…
Çünkü felsefenin en önemli özelliği kendi bilgi anlayışı dahi sorgulamaya açık olmasındadır… Dolayısıyla “hiçbir bilmemek” en çok kabul gören bilgi olunca yer etmiş birtakım bilgileri de günyüzüne çıkarma imkanı kendiliğinden sağlanmış oluyor. Felsefenin gücü ölçüsünde…
Aslında “en çok bildiğimiz şey, her şeyi bilmediğimiz olmalı” felsefesiyle, kelimelerin yalımında olduğumuzu hissettiren yer…
Bunu farkettirebildiysem ne mutlu. Asıl okumakla yetinmeyip sorumlu bir birey olarakk size teşekkürler Kadir Bey eksik olmayın…
Hayatın içine işleyen; ama pek de dile getirilmeyen yönlerini itinayla çekip bizlere tüm açıklığıyla sunduğunuz için teşekkürler. Başarılar?
Hayatın içine işleyen; ama pek de dile getirilmeyen yönlerini itinayla çekip bizlere tüm açıklığıyla sunduğunuz teşekkürler. Başarılar…
Hülya Hanım affınıza sığınarak soruyorum, siz Cevdet Çağla’nın kızı mısınız? Ayrıca felsefi kitap yazmak istiyorum, henüz lise öğrencisiyim ama bakış açımı çoğu insandan farklı buluyorum…Sizce daha erken mi? 😀
Hülya Hanım merhaba. Nasılsınız, umarım çok iyisinizdir. İstanbul telâşesi irtibatımızın güçlü olmasını engelliyor, ama neylersiniz gönüller bir olsun. Çarşamba günü Bursa’da üniversite öğrencilerinin davetlisiydim, perşembe günü ESKADER’in toplantısı vardı, dün bir yazarımızın kitabevimizde imza ve sohbet günü vardı, bugün Emin Işık Hoca Kubbealtı’ndaydı, yarın da Yazı ve Editörlük kursum var, görüyorsunuz mübalağa etmiyorum daha yazmadıklarım var. Ama inanın Fatma Hanımla ve diğer arkadaşarla sizi hep yâd ediyoruz. Bu arada sevineceğinizi tahmin ettiğim bir yazı yazı yazdım. Cumhur Kılıççıoğlu ağabeyimiz hakkında. Merak edip okumak isterseniz, sanatalemi.net sitesini ziyaret edebilirsiniz. Yazı, köşemde yer aldı. Mücadele gazetesinin 50. yılı dolayısıyla. Başlığı “Cumhur’un Mücadele”^si. Yazıyı okursanız değerli yorumlarınızı ve eleştirilerinizi beklerim. Selâm ve saygıyla.
Mehmet Nuri Yardım
Not: Başta muhterem babanız olmak üzere bütün aile fertlerinize selâm ve hürmetlerimi lütfen iletin. 5 Nisan cuma günü Selim İleri Kubbealtı Kitabevi’nde olacak. Aslında gelmenizi çok isterim ben davet ediyorum. Görüşmek ümidiyle…
Senin de kalemine sağlık bu site kurulalı beri çoğunlukla ayrı fikirlerde olsak da yorumlarınla yazıları zenginşeltirdin Bu güzel deyişler için de ayrıca teşekkürler Gilmanşah.
Sitenin yeni dizaynı güzel olmuş.
Ehhh.. ne diyelim. Yaza yaza eskit.
Ellerin dert görmesin…
Kalemin yazsın,
Carih-i dil olmasın.
Kariin çok, amma!
Ebleh u bî akl olmasın…
Kelamın yal u bal ise,
İzana açıktır…
Dengine lafın berrak!
Eblehe sakil olması.
güzel temennileriniz için teşekkürler elbette yazı paylaşılmak için burada…
Merhabalar,
Bütün ‘HÜLYALARINIZIN’ gerçekleşmesini dileyerek, Allah dilinize ve kaleminize kuvvet versin.
“DOĞULU BİR KADINIM AMA ADIM VAR?” başlıklı güzel yazınızı ajansımda yayınladım. bilginiz olsun. (http://www.siirtajans.com/news_detail.php?id=5848)
yeni yazılarda buluşmak dileğiyle…
Dualarımıza ortak ettiğimiz Hülya Hanım’a acil şifalar diliyor, Mevlana’nın Şems’e duyduğu sevgi misali dostluk sarayını ayakta tutan gücün hiç eksilmemesini temenni ediyorum…
Selamlar…
Bugün değerli hemşerimiz Mehmet Nuri Yardım’la Siirt’te beraberdik. Sizin ve değerli sınıf arkadaşım aziz babanızınla sevindirici sağlık haberlerinizi aldım. Geçmiş olsun der, bütün aile fertlerinize selam ve sevgilerimi sunarım.
hülya hanım yüreğinize sağlık okuduğum ilk yazı bile beni mest etmeye yetti daha sayfanızı ziyaret edicem basarılar dilerim…. Damla AYDIN
Nissan – Micra lakabıyla belki beni hatırlamanıza yardımcı olabilirim…:-)
Sitenizi çok beğendim. Yorumlarınızı, düşüncelerinizi, gördüklerinizi veya görüşlerinizi …vs. kaleme dökerek paylaşmanız çok güzel bir duygu olmalı. Ben, Felsefe veya Türkçeyi çok güzel ifade eden Edebiyattan pek anlamam. Temelim buna dayanmadığı için, her zaman telefafuzlarda zorluk çekmişimdir. Ama sizin bu denli yatkınlığınız bende hayranlık uyandırdı. Başarınızın devamını dilerim. Sitenizde bir yazınız çok hoşuma gittiğini ifade ederek, yazımı onunla bitirmek isterim : ‘ Hıçkırıncaya, tıskırıncaya kadar içerim. Sonra namaz kılar arınırım ‘ 🙂
Başarılar / Nissan-Micra Selma Hn.
Beni görmek çehremi görmek değildir… Benim fikirlerimi anlıyorsanız beni görüyorsunuz…. Ey eğitimciler ; Gelecek nesil sizin eseriniz olacaktır. Bir lider ki kendisinin tek başına bir güç olmadığının farkında… Her türlü alana tek başına giden eğitimciyi her zaman birinci sıraya koymuş son lider… Ve Kainatın son Hükümdar ı aramızdan manen ayrılıp gitti onu hiçbir çıkar beklemeden vefayla anabilenlere ne mutlu. Sevgi ve saygılarımla. Salim Pat İstanbul
siteniz güzel beğendim. yaşamınızda her daim başarılar dilerim.
ugrak yerimizde restorasyon haaaaa!
cok iyiiiiiii yaaaaaaa!
site çok güzel olmuş böyle güzel siteyi ve böyle güzel yazıları bizimle paylaştığınız için teşekkür ederiz.
sizi hep böyle başarıyla görmek dileğiyle
YENİ “SİMA” HAYIRLI OLSUN 🙂