Aylardır dünya kamuoyunu meşgul eden, hemen hemen bütün dünya TV ve radyo program ve haberlerin gazetelerin farklı farklı platformların birinci konusu haline gelen ABD seÇimleri nihayet sonuÇlandı. Ancak, yankıları hala sürüyor.
Bush?un yeniden başkan seçilmesi sonrasında intihar edenleriyle, Cumhuriyet binasına saldıranlarıyla, on binlerce ABD vatandaşının Kanada ve Yeni Zelanda?nın göçmen bürolarına başvuranlarıyla bu sonuÇların bir süre daha gündemde kalacağı çok açık.
Amerikan halkının seÇim sonuÇlarına bu kadar şaşırmaları bizim tarafımızdan ?anlaşılmaz? olmaktan Öteye gidemiyor.
Nedeni; sadece bizim başımıza bu tür başkanların üç defa gidip dört defa gelmelerinden mi, yoksa teori üretmekte her ne kadar kısır olsak da, kehanet üretmekte üstümüze olmadığından mı dersiniz bilemem ama ABD halkının aksine sonuÇlar bizim iÇin -elbette- sürpriz olmadı. Aksine, tam da ?tahmin ettiğimiz? gibi oldu diyebiliriz.
George W. Bush ve kurmayları halkın yüzde altmışının teveccühünü yeniden kazanıp 4 yıl daha büyülü gibi gÖzüken -iri dişli ülkesini yÖnetme hakkını üstelik –Micheil Moore gibi muhalifleri de bertaraf ederek- elde etti.
Anglon sakson yorumcuların belirttiği üzere, seÇim sonuÇlarının ortaya koyduğu ?en Önemli noktanın? ABD halkının ikiye ayrılmasıdır. Bu bÖlünmüşlük Öteden beri dünyayı enine değil, boyuna ayıran bir Çizgiyken (Amerika ve Amerika olmayan), şimdi bu Çizgi daha dar alanda yaşanıyor anlaşılan.
Dünya aÇısından ABD?de ?başa kimin geldiği? konusunda Önemli bir fark gÖzetildiği sÖylenemez. SeÇim sonuÇları ne olursa olsun geleneksel Çizgide bir sapma olmayıp, herhangi bir değişikliğe de gidilmeyeceğine gÖre, bu fark, ancak spesifik bir takım Özellikten Öteye gitmeyecektir.
Bu konuda Gündüz Vassaf?ın tezi ne demek istediğimi daha iyi anlatacaktır.
Vassaf?a gÖre ?Mcdonald?s ile Burger King arasında tercihimiz hamburger kültürünü yaygınlaştırıp meşru kıldığı gibi, Bush ile Kerry?e gÖsterdiğimiz ilgi ve ikisi arasındaki tercihimizde ABD?nin dünyada egemenliğini meşru kılmamızın ifadesinden başka bir şey değildir.?
Bush?un Cauntary müziğinden, Kerry?nin de classic/cazdan hoşlanması birinin general, diğerinin filozof olarak nitelendirilmesi, birinin muhafazakar, diğerinin ÖzgürlükÇü olarak tanınması, ya da birinin eklektik, diğerinin elestik bir dünya gÖrüşüne sahip olması ABD halkı iÇin Önemli bir ayrım olabilir.
Ancak New York Times Gazetesi?nin yazarı Thomas L. Friedman bile ?bu seÇim değildi. Tarafların belirlenmesiydi? diyor. Ona gÖre ?oy pusulasının Önünde Bush ve Kerry değilde, Fox TV mi seyredersiniz, New York Times mı okursunuz yazsaydı eminim sonuÇ aynı Çıkardı? diyor.
Dünya ticaretinin Önemli merkezi olan, dünyanın en yoğun ithalat ihracat akımını elinde bulunduran, dolayısıyla küresel düzen ekonomik Çıkar ve karşılıklı bağımlılık üzerinde şekillenirken, kimin kazandığı veya kaybettiği ne fark eder ki?
Ha Bush ha Kerry. İkisi de cash &cary.
Öyle Değil mi?
Hülya YALIM
15.11.2004
Milliegitim.net
Yorumun ne olacak?