Bu pencereden seslenmeden önceki adım Hayal Yamyam ?dı adeta. ismimle müsamma denilen cinslerden biri olduğumu bilmeyen kaldı mı hala acaba? Hayal olurum gündüz vakti gezinirim oradan oraya, dolaşırım bir çok zihni… Karıştırırım en çok inanılan fikri..Filozofum ne de olsa canım isteyince deli, arada sırada da dahi …
Sözlerimi pazara çıkardım sanmayın dertlerimi sizlere açtım. Siz de derinlik kazandırdınız bu dertlere bir güzel, ondan sonra olanlar oldu işte… Belki de kendimizi ararken birbirimizi bulduk. Sonrası “geçiyordum uğradım bakalım yaraların benden derin mi?” durumu oldu besbelli?
Yolumuz yoksa da rengimiz var rotamız yoksa da notamız var?
Etkin fakat yetkin de şaşkın ama aşkın da?Gönülden gönüle temaşa?
Ayrıntılarda dolaştım sandınız çoğu zaman ama aslında yaptığım parçanın bütünün habercisi olacağını göstermekti önce?
Hakkımda fosforlu cümleler kullananlar ile, üzerime toprak serpenlere gözlerimi hep kapalı tuttum. Övgüye de, yergiye de böylece aynı tepkiyi vermem çok kolay oldu.
“Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım” duyarlılığı taşıdığımdan değil elbette… Gerektiği yerde sözden kuleler de kukuletalar da yaparım hepsi bu..
Hiçliğin ülkesinde kendini aratan ve “kendini yontma adına bir çekiçle yola çıkan” ben ,gördüğünüz gibi şimdi bitiviye bir sitemle kendi çöplüğümden seslenmekteyim.
Herkes nazarboncuğu beklerken benden, ben ellerinize taşlar tutuşturdum bazen recm niyetine “vurun dedim vurun…” En bilgece ettiğim sözü alaşağı edin diye.. Bazen de attığınız çakıl taşları gül olup yüzüme çarptı ki işin doğrusu bu da beni daha çok yaraladı, oluk oluk kanadım ama yine de meraklanmayın dostlarım yanağımı uzatmam asla İsa niyetine?
Zamanın karadeliklerini kurcaladığım da oldu belki ama kabul edin en kuytu yerlerde karakutuları da birlikte getirdiğimde… Zenginliği kale gibi görenlerin kalelerinin üstüne kültürle şahlandım asri sorunlara hortlayan problemlere gülyabani olmam gerekti bazen?
Varolmaya dair ince çizgiler çizdimse içim ezildiğindendir; yaralarımdan beslendiğimi söylediysem açık yürekliğimden değil de kimbilir belki de yüzsüzlüğümdendir… Hayata sobelendim zaman zaman kuşkusuz fakat ebelik bitti artık sobe sobe.. Elim sizde..
Nufusumuz az ama unutmayın henüz bu birinci faz .Felsefenin vahşi tadını alanlara kar etmez başka yerde sarf edilen kelamlar. Baylar bayanlar güzel insanlar ;
“Yüreğini yeme…” diyen Pythagoras?ın sözünden yola çıkan Hayal Yamyam ?ı haddini aşmış da Hayyam‘a özenmiş sanmasınlar. “İçini dökecek dostu olmayan kişi,kendi yüreğini yiyen bir yamyamdır” diyen Bacon‘a yalnız olmadığını gösteren dostlarına Hülya Yalım ‘dan kucak dolusu selamlar www.hulyayalim.com a emeği geçen herkese alkışlar…
Hülya YALIM
Bilginin kapılarını açarken yarattığı ışıktan gök kuşaklarıyla öğrenme isteğini maviliklerle kışkırtan; bir ezberi bozan web sitesi.
Çelişkilerin kulak çekici bilgesi.
Tüm bunları yaparken insan olma yolunda insani değerlere başkalaştıran; İnsankeş bir bilge ile karşı karşıyasınız.
Biliyorum ve sevinçler içindeyimki ki sitemizin bilgesi ve tüm müdavimleri insan bağımlısı insankeş.
Nice yıllara insankeş bilge ye ve insan tüm bağımlılarına?
SİZE DOSTLUKLA İLGİLİ SÖZLER TOPLAMAYA ÇALIŞTIM HÜLYA HANIM BAKIN BENDEKİ GELİŞMEYE İŞTE :d
Dostluk, kendisinden vazgeçmeden, diğerini değistirmeden sevebilme yeteneğidir. Bu önkabul gereklidir ; kişiler asgariden ortak değerlere sahip olmalıdır, hayatı benzer şekilde algılamalıdırlar ve yine de kendileri kalabilmelidirler. ?Aynı?olmamalı ama, birbirlerini tamamlıyan mizac ve davranış özellikleri olmalıdır.
Dostluk önkoşulsuz güven gerektirir. Bu güvenin zedelenmesi çogunlukla onun sonunu getirir. Bunu önlemenin tek yolu her daim dürüstlüktür.Yunus?un dediği gibi:
İnce sırat köprüsü
Sıfat imiş bu yolda
Dosta giden kişinin
Doğruluktur çaresi.
NİCE YILLARA NİCE YAZILARA!
Değerli ablacığım,
siteyi 1 rakamlarıyla süslenmis gördüğümde hem duygulandım hemde şaşırdım. Duygulanmamın sebebi sitenin doğuşuna canlı olarak şahit olmamdır. Hatta kendimi bu sitenin “KÜÇÜK DAYISI” gibi hissetmemdir.
Şaşırmama gelince; bir senede bu kadar yol alınacağını tahmin etmezdim. Yazılarını okuyunca 40 yıllık usta kalemler diye adlandırılan bir çok yazardan daha kaliteli ve daha nüktedan yazılarına hepimiz şahit oluyoruz. Ben bunu bir başarı olarak görmüyorum aslında, bir insandan beklenilen şey yapılıyorsa bu bir başarı değildir. Zira ben bir çok kez yazdığın yazıları, aradan zaman geçtikten sonra medyatik yazarların köşeyazılarında yakaladım. Artık daha fazla yorum yapmaya gerek yok…
Bir konu daha var ki söz etmeden geçemeyeceğim; ablam için bu kadar değerli, çocuğu gibi ilgilendiği bu siteyi kimsenin istismar etmemesi için sağduyuya davet ediyorum. özellikle izinsiz müdahalelerde bulunanlar içindir bu sözlerim.
nice senelere…
Birinci yılı gördük.. Nice gelecek yıllara diyorum?
Bilgiye sahip olanlar, mutlaka bilgileri, bildiklerini toplumla, hiç olmazsa en yakınlarıyla paylaşmalıdır.
Güzel ülkemizin en büyük sorunu bilgisizlik? Hatta kara cehalet. Eskiler derler ya; ?cahil dostum olacağına, akıllı düşmanım olsun?? diye. Tabi akıllılar düşmanımız değil, elbette hep dostumuz olsunlar .
Hülya Hanım şahsiyeti ve ilmiyle bir hanımefendidir. Ahnef bin Kays; ?Alimler efendi olmaya lâyık kimselerdir. İlimsiz ululuğun sonu zillettir.? Der. İnsanoğlu ne olursa olsun. İster zengin, ister fakir? Yeter ki, boş olmasın. Dolu olsun. İlim ve irfan sahibi olsun. Gerçek değeri ancak bu şekilde ortaya çıkar. İşte Hülya Hanımı değerli kılan ilmi ve irfanıdır.
Bir çok dostumuz, ahbabımız ve tanıdığımız vardır . Göz önüne getirdiğimiz zaman en saygın ve sevilenleri şüphesiz bilgiyi edinip, sürekli insani erdemleri geliştiren ve çevresine sıkıntı değil, ferahlık ve mutluluk verenlerdir. Bilgili insanların bilgisizlere olan üstünlüğünü, dirinin ölüye olan üstünlüğüne benzeten Aristoteles?in tesbiti şüphesiz kabul edilen önemli doğrulardandır.
Bilgisini, birikimini ve doğrularını bizlerle paylaşan ve paylaşmaya devam etmesini umduğum Hülya Hanım hem bilgi ermişi hem de bilgi savaşçısıdır.
Güzele, iyiye ve gelişmeye dayalı paylaşıma her zaman dipdiri olmanı diliyor, cesaretinden dolayı seni kutluyorum Sevgili Hülya.
Son olarak, Jean B Moliere?in, ?Susan bir bilgin, bir şey söylemeyen aptaldan farkızdır?? sözünü hatırlatmak istiyor ve toplumu şu veya bu şekilde aydınlatan, cehalet karanlığını yok etmek için uğraşan ve asla aptallığa ve aptallara pirim vermeyen birileri olarak, farkımızı her zaman göstermemiz gerektiğine inandığımı ifade etmek istiyorum. Hiç kimse bir şeyler yapmasa bile, bizler bildiğimiz kadarıyla mutlaka karanlığa karşı bir mum yakmak zorundayız. İşte Hulyayalim.com bu aydınlatan mumlardan biridir.
Ey beşer çehreli hayvan heyhâd,
İlm u irfan iledir zevk-i hayat (Abdülhak Hâmid)
Sevdiklerinle ve sevenlerinle nice mutlu 1 senelere. Tekrar kutluyorum.
Karanlığa küfretmekten başka bir şey yapmayan milyonlarca yığınlara karşı, bireysel bir başarı örneği olan hulyayalim.com?a başarılar diliyorum.
Nice nice nice yıllara.Belkide elimde doğduğu için daha farklı geliyor bana.
Kendimde ki farklılıkları görmemem için kör olmam gerekiyor.Seni tanıdığım günden itibaren her geçen gün senden birşeyler kattım kendime.
Yapılan eleştirilere kulak vererek olgunluğunu gösteriyorsun herzaman.ama isa niyetine yüzünü dönmediğini çok iyi biliyorum.
Artık yamyam değilsin çevrende benim gibi dostların ve http://www.hulyayalim.com olduğu sürece asla yamyam olmayacaksın.
Yamyamlıktan kurtulman şerefine:)
İYİKİ VARSIN HÜLYA ABLA
İYİKİ DOĞDUN http://www.hulyayalim.com
Bir rastlantı sonucunda gördüğüm bu sitenin kurcaladığım diğer sitelerden farklı bir yönü vardı. Başta her nekadar hemşehrimin sitesi diye fazla dikkatimi çektiğini düşündümse de asıl nedeni site sahibinin farklı yazıları idi. Felsefe konusunda daha önceden pek bilgim olmamasına rağmen bana bu siteyi ve felsefeyi sevdiren filozofum Hülya Yalım’a teşekkürlerimi sunarım…
Siteye üye olduktan sonra artık benim günlük rutin işlerimin arasında bir şey daha vardı. Bu da siteye girdikten ve filozofumla tanıştıktan sonra devamlı kitap okumaya başlamamdı. Bana kitap okuma alışkanlığını kazandıran filozofuma bir kez daha teşekkür ederim…
Bir şeyi daha belirtmek isterim ki insanı en fazla geliştiren şeyin okumanın yanı sıra, okuduğu şeyi başkalarıyla paylaşması ve kendi cümleleriyle yazılı olarak ifade edebilmesidir. İşte bu yönden örnek aldığım ve örnek alınması gereken bir insandır benim filozofum…
Sitesinin 1. yılında yazılarıyla bizleri aydınlatan filozofum Hülya Yalım’a; paylaşımlarınızın devamını bekliyorum…
Hayatta hiç hata yapmamış birisi zaten hiçbir işe başlamamış demektir.
HENRY FORD
Saygılar
Nice fazlara!!! 🙂 Hayalperest bir yamyamı yüreğini yemekten kurtardınız bu çok belli. Mutlaka başkaları da var. Belki de kendini kurtarmanın yolu başkalarını kurtarmaktan geçiyor gerçekten …
Tek başına dahi olmaktansa topluca delirmek daha keyifli ama yalnızsanız deli, sizi anlayanlar varsa dahi olmak daha kolay. Çünkü “tanımlamalar, tanımlanana değil tanımlayana aittir”. (Toni Morrison- Beloved)
İyi ki tanıştık!…
Site bir yılına girdi çok sevindim. Hernekadar siteyi geç farketsem de, bu siteyi görmemi sağlayan, Cuma Ali arkadaşıma teşekkürlerimi sunarım. Kendisini çok sevecen dürüst ve efendi bir kişiliği olmasının yanı sıra içindeki çocuğu öldürememiş yegane insanlardandır. İçindeki çocuk saf, temiz, duygusal hareketler yapmasına neden oluyorki bu bazen karşısındakini üzmekte, ayrılıklara neden olmaktadır. Ama hiçbir zaman içinde öfke barındırmamakta, dost dediği insanlara hayatını dahi sunmaktan geri kalmamaktadır.
Sitenin birinci yılına girmesinin mutluluğunu tam olarak yaşayamamaktayım. Çünkü beni bu siteyle tanıştıran arkadaşım şimdi kendisini sorgulamakta. Öldüremediği çocuğa ( en çok sevdiğim yönüne;her ne kadar bazen öfkelensemde) savaş açmakta.
Site için farklı bi yazı yazmayı tasarlamıştım ama en önemli meseleniz ne ise içinizi ne yakıyorsa onu yazmalısınız dermanını bulacağınızı düşündüğünüz yerde. Prometheus?un koruyuculuğunu ve affediciliğini bekliyorum..
Hep beraber nice yıllara
uslubumun uslubunuza benzemesi,
yüreğimizinde “BİR”liğinden midir acaba:)
benim kelimeleri çalıp benim düşüncelerimi yazmışsınız diyebilecek kadar benden cümleler kurmuşsunuz:)) yazdıklarınızın ayrı bir güzelliği var ama ben uslubunuza taktım bugun::) ya siz yazmayan yada ben susayım 🙂 nasıl olsa ikimizde, konuştuğumuzda tek bir cümle çıkıyor “bir” olan yüreğimizden… ya da siz en iyisi yazın ben alkış tutayım olur mu?:) en içten yüreğimle alkışlıyorum , siz mutlaka duyoyorsunuzdur bir yerlerde:)
Kendimi bilmediğim zamanlardan beri yazar.
harfleri hece olur, heceleri kelime, kelimeleri cümle oluverir saman kağıdının dostane kayganlığında..Cümleler sayfaları kovalar ve o bu gidişe dur diyemez ve işte sayfalar doğumu gerçekleştirir filozoların tabiriyle..Nedendir bilemem sayfalar dosyalar arasında kaldı yıllarca..Bir büyük kalem, engellerin ardına saklandı ve mahrum etti insanları bilgisinden, sezgisinden.Sonra kabul etti eserlerini zihin sandığından birer birer çıkarmaya…Yıllara rağmen sararmak yerine daha çok aklanan ve beyazı hayrete düşüren bu zihin önce bir gazeteye açtı kapılarını..Ardından dergilere…sonra web sitelerinden gelen teklifler izledi onu.Önce reddetmedi başladı herbirinde.Uzunca bir dönem devam etti.Sonra…
Bunca dalavere yalan dolan arasında özgür hissedemediğini fark etti kendini.Öyle ya özgürlük hazinesiydi ona dokunacak olan bedelini de öderdi.Nitekim öylede oldu.Tek bir kelimeyi bir paragraftan çıkarmaktansa işi bırakmayı yeğledi.Takip eden süre içinde benzer olaylar yaşandı.Anladıki kendine ait bi yerlerde yazmalıydı ve paylaşmalıydı aklındakileri.İşte böyle doğdu http://www.hulyayalim.com . Hülya YALIM! halam olduğun için gurur duyuyorum.Artık yazılarını yayınevlerine vermeni istiyorum senden.Bunu gerçekleştirmeni bekliyorum.
NİCE SENELERE NİCE YILLARA NİCE BAŞARILARA DEMEK SENİN GİBİ 21 YY FİLOZUFU İÇİN ÇOK BASİT OLUR BU CÜMLELER SANA AZ ÇÜNKÜ SEN HER GEÇEN GÜN ZATEN İLERİ ADIMLAR ATIYORSUN İYİKİ VARSIN SEN CANSIN SENİ SEVİYORUM FİLOZOFUM
eline sağlık yazın çok güzel olmuş konu farklı sen farklı çok iyi ayrıca yerel gazetemizde senin yazını görmek ayrı bir onur devamını bekliyoruz tekrar eline sağlık saygılarımla özcan