Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce Düşünceler Düşünce
Düşünceler Düşünce » 'Araştırma Odası' kategorisine ait yazılar (Page 2)

attach.phpKadınlara erkeklerle eşit haklar tanınması özellikle II. Dünya Savaşının sona ermesi ile hızlanmış, Birleşmiş Milletlerin kuruluşu ile evrensel bir boyut kazanmıştır. 1945 yılında Birleşmiş Milletler örgütü Anayasası kadın erkek eşitliğini açıkça belirtmiştir.  Günümüzde bir kaçı dışında Birleşmiş Milletlere üye devletlerin hepsi anayasa ve yasalarına kadın ve erkek vatandaşlarına eşit siyasal haklar tanıyan hükümler koymuşlardır. Bu gelişmede Birleşmiş Milletler Genel Kurulunca kabul veya ilan edilen uluslararası hukuk metinlerinin rolü olmuştur. 1953 yılında kabul edilen ve 1959 yılında Türkiye tarafından onaylanan “Kadınların Siyasi Haklarına Dair Sözleşme” kadınların erkeklerle eşit koşullar altında seçme ve seçilme, kamu görevlerine girme -Devamı »

attach.phpUluslararası alanda çocukların korunmasına ilişkin bir örgütün kurulması düşüncesini ilk olarak 1894 yılında Jules de Jeune ortaya atmıştır. Ancak bu alandaki en önemli gelişme, 1920’de Cenevre’de “Uluslararası Yardım Birliği”nin kurulmasıdır.

Bu örgütün ve “Uluslararası Kadınlar Meclisi”nin çabaları sonucu Milletler Cemiyeti 26 Eylül 1924 yılında “Cenevre Çocuk Hakları Beyannamesi” adı altında bir beyanname yayınlamıştır. Atatürk tarafından da bizzat imzalanan bu Beyanname, çocuğun gelişmesi, korunması, tedavi görmesi, eğitilmesi, istismardan korunması, en önce yardım görmesi, kardeşlik ve barış ruhu içerisinde büyütülmesi prensiplerini içeren beş maddeden oluşmuştur. -Devamı »

attach.php143 YIL ÖNCESİNDEN BUGÜNE UZANAN TERCÜMAN

Tercüman, ilk özel Türk gazetesinin ismi. Tercüman-ı Ahval adıyla 22 Ekim 1860 günü ilk sayısını okurlarına sunar. Tercüman Tanzimat döneminin ünlü şair ve edebi (yazarı) İbrahim Şinasi Efendi?nin yazı desteğiyle ve teşvikiyle Agah Efendi tarafından çıkarılıyor.(1) 
Tercüman-ı Ahval çıkınca birilerinin etekleri tutuşur. Çünkü yıllardır yayınladığı Ceride ?i Havadis?in okullarının, Tercüman?ın sağlam bir gazetecilik anlayışı ve yazar kadrosu ile yayınlanması sebebiyle azalacağı endişesi, sahibi ingiliz Churchill?i hayli endişelendirmiştir.(2) Tercüman_ı Ahval?de yazarlar, Ahmet Vefik Paşa, Ziya Paşa, Mehmet Sait Efendi (sonradan sadrazam Said paşa) -Devamı »

attach.phpVarolmak:kişinin kendisini alternetifler karşısındaki özgür seçimler  yoluyla gerçekleştirmesi durumu yada eylemidir. Varoluş: genel olarak varolmak durumudur.Mekan ve zaman içinde potansiyel değil de aktüel bir varlığa sahip bulunma halidir.
Varoluşçuluk (existansializm):İnsanın varoluşuyla doğal nesnelere özgü varlık türü arasındaki karşıtlığıdır. İradesi ve bilinci olan insanların,irade ve bilinçten yoksun nesneler dünyasına fırlatılmış olduğunu öne süren felsefe okuludur. Varoluşun soyağacı genellikle iki ayrı parçaya ayrılır:
Kendi içinde teolojik ve laik diye iki ayrı parçaya ayrılan birincisi,irade sahibi varlık,iradi bir fail olarak insana verdiği önemle seçkinleşen etik gelenektir.İkincisinde ise Nietzshe bulunur. Bizim konumuz birinciler çerçevesinin teolojik boyutunda Soren Kierkegaard olacaktır. Kierkegaard felsefesi varoluşçuluğun kaynağını oluşturur.Heiddeger,Sartre ve Jaspers?i derinden etkilemiştir. -Devamı »

attach.phpYapısalcılıkla tarihsel süreklilik düşüncesine karşı çıkarak insanın sonu düşüncesini savunmuş olan çağdaş Fransız düşünürüdür.
Felsefesi, Nietzsche?nin güç istemi kavramıyla Heidegger?in dile ağırlık veren felsefesinin izlerini taşıyan temel eserleri arasında (Gözaltında tutulma ve Cezalandırma ;hapishanenin doğuşu) (Cinselliğin Tarihi) (Kliniğin Doğuşu), (Bilginin Arkeolojisi), (Deliliğin Tarihi) yer alır.

Yorumcular, geleneksel kategori ve kavramsallaştırımları redderek, tarihe anlam izafe etmenin nafile bir çaba ve haklılandırılamayacak bir şey olduğunu söyleyen Foucault?ın düşüncesinin üç ayrı döneme ayrıldığını öne sürerler: -Devamı »