Felsefesiz ilahiyat olabilir mi?
Neden olmasın ki…
Mantıkla eleştiren, analiz eden, sorgulayan, gerekçelendiren, felsefesiz ilahiyat şeker gibi bir ilahiyat olur ne güzel…
Zaten olan dersler felsefenin bizatihi kendisi olan dersler değil, felsefe tarihi olduğuna göre hiç kayıp yok…
Belki de böylesi daha iyi felsefe “varmışşş gibi” olmaz en azından.
Bu yüzden değerli hocalar 300 sene öncesine dönüyoruz diye üzülmesinler İslamda felsefenin kaderi böyle…
Filozofların inançlı veya zındık olup olmadıklarına dair yapılan tartışmalardan biraz olsun uzak kalmış oluruz böylece…
İlahiyat okuyanlar eskisi gibi meleklerin cinsiyetlerinin olup olmadığı tartışsınlar,
dinde de korku imparatorluğu oluştursunlar,her şeyde yaptıkları gibi burada da ikilik yaratsınlar, yazmayı yasakladıkları gibi düşünmeyi de yasaklasınlar dilerlerse…
kavimler göçünde karanlıkta olan Avrupa’yla felsefeyi buluşturan İslam filozoflarıydı oysa…
Ülkemizde felsefe denince akla siyaset ile mizah geliyorken,felsefeciler deli,kaçık,garip gibi sözlerle anılıyorken, felsefenin ilahiyat bölümünde yer almamasının neyine üzülelim allasen?