Ocak ayının ilk haftasında adet olduğu üzere daha hafif konulara değinilir. Gazetelerde genelde güne yarı sersem girenlerin zihin durumları dikkate alınarak dileklerle kehanetlerin birbirine karıştığı cümleler rastlamak pekala mümkün. Büyük bir kargaşa eylemlere de yansımaya başlar.Önce telaş sonra dinginlik yaşanır her yerde?
Ben de hep yazmak isteyip fakat süreklice zamanı değil diye ertelediğim bir konuya ortasından giriyorum. Ama gelin görün ki ülkece yaşadığımız olaylar yazıya toplumsal bir anlam kazandırınca başını yakalasa sonunu bulmakta zorluk çekiyor insan. -Devamı »
Yaşamın karadelikleri ve karakutuları vardır. Kum taneleri bitime doğru daha hızlı ilerlerken tüm delikler ve kutular kızılötesi bir zamanda geçer gözlerimizin önünden. An be an saniye saniye?Tarihin saatinde yelkovan alıp başını yürüdü molasız, bitim ziline yaklaştı fakat hayli moralsiz.
Hrant Dink cinayetiyle başlayan seçim tartışmalarıyla başını alıp giden günlere terörün yıkıcı etkisiyle sarsılsak da futbolla yer yerindek oynatsak da türbanla taçlandırsak da tartışmaları; düşen uçakla yere zorunlu olarak indikten sonra Fazıl Say’ın ülkeyi terk etme aşaması derken yaşlandı son demlerinde sene.
‘İnsan kırk yaşına kadar bir kitabın kahramanı kırk yaşından sonra ise bu kitabın yorumcusudur’. Yaşam kitabının kahramanı olurken karadelikler edinirsiniz bilmeden istemeden fark etmeden . -Devamı »
Geçmiş zamanlarda bir dustur vardı parayla kültürün satın alınmayacağına dair . Üniversitenin kıyısında gezinenler ile şöyle bir kaç kitap karıştıranların teselllisiydi bu alacalı söz. ‘Zengin olmuş ama adam olamamış,evet çok zengin ama hertarafından sonradan görmelik akıyor’ gibi sözlere rastlamak mümkündü.
Bunun yanısıra zengin olanların belli bir kültür kopleksi taşıdıklarını düşünüp kendi kendilerini rehabilete etme durumu oluşurdu.
Kutsal kitapta Süleyman’ın dediği ‘zengin adamın düşünde zenginlik bir kaledir’ sözü gibi belki de kültürlü olanın da düşünde kültür gökyüzüne doğru şahlanan bir attır ama genelde ‘zenginin okuyacak,okuyanın zengin olacak zamanı yoktur’derler. Artık bu konuda da bir uzlaşım var gerçi . -Devamı »
Bizim ülkemizde süreklice hortlayan bir konu vardır. Hangi toplulukla konuşursanız hangi sözle yola çıkarsanız o sanki gidilecek yolda en işlek caddedeki mutlak duraktır. Bu hortlağa gelen her yeni iktidar eninde sonunda bir şekilde bulaşır bazen de kendini konunun içinde bulur.
Yakınlara gelmedikçe bizi ilgilendirmedikçe ancak son haddinde başka bir değişle yumurta kapıya varınca halk eylemde… Artık anlamadığından mı duyarsızlığından mı güvensizliğinden mi çoğunlukla halk bu konuya hassas ama korkartır.Son anda kavramıştır olayı hep son anda yapmıştır itirazı ne hikmetse hep dönülmeyen yerde…
Nasıl başarıyoruz küflü konuları tekrar gündeme getirmeye biliyor musun? Konuya virgül koyan her iktidar bir şekilde kendi düşünce iklimine doğru rüzgar estiriyor da ondan. Güçlendikçe dişleri keskinleşen bu hortlakların besin kaynağıdır bunlar. -Devamı »
Bir felsefesin ki sen iflah olmaz sana bulaşan. Bilgelikle yola çıkanların budala olarak gerisin geri döndüğü yersin. Hiçliğin ülkesinde kendini aratan ve kendini yontma adına bir çekiçle vurduran o çok fazla sensin.
Tüm bilimlerin anasıydın şimdidoğurduklarının hemen hepsiaslını inkarda. Kala kala elinde erdem,etik biraz bilgi eh işte biraz da mantık kaldı.
Sonunu hazırlamak için altın varaklarla yazdılar ölüm fermanını. ?Beni öldüremeyen düşman daha güçlü kılar? sözünü doğrularcasına kurtulmasını bildin. ?Aynı anda hem herşey hem de birkaç şey? olmaya kalkışanlara ?üçüncü halin imkansızlığı? çizgisini asimetrik çizensenden başkası değildi. Tek geçerim seni bu alemde sorulan soruya birkaç cevap verip sorulan soruyu sonuçsuz bırakan bir ızdırap adasısın sen. -Devamı »