Kendinedir insanın önce mücadelesi,
kendinden terk birine Barışı anlatmak ne zor…
Bazen şah bazen mat da olsa,
aslında kendinden çıkıp, kendine varır her hamlesi…
İnsan eksiklerini sorun etmeden,
yokluğu manevi hazlarla giderebilir mi ?
Ya da tam tersi, varlığı böbürlenmeden hazmedip
paylaşımdan yana olabilir mi? -Devamı »
Gözlerimde buzdağı, ağzımda tuz tadı ;
yerin yedi kat altından, kendi harflerime tutuna tutuna, yukarı doğru
tırmanıyorum.
Dibe vurdum sanmayın, akıntıya bıraktım kendimi…
Dalgalarla boğuşmak değil de , içten dışa vurmak ağır geliyor bana?
Kaç nefes daha noksan, o sabahtan bu sabaha, kaç karış daha var varışa bilemiyorum.
günün gizlenmiş yörüngesinden sesleniyorum.
düşler hayıra yorulmaktan yorulmakda,
düşünceler semahta…
Susuyorum.
Uzun uzun sözcükler biriktiriyorum.
Yazmak ve yazmamak adına ?
“Dilek tut içinden, daha çok yıldız var?”
“Kötü gün yaşama sakın, bir bak etrafına kaç DOST var?” -Devamı »
Anayasa değişikliğine hala ne diyeyim diye düşünüyor musunuz
gerçekten?
YÖK ‘ün ve dokunulmazlığın kaldırılmadığı anayasaya,değişiklik
yapılmış olmaz asla.
Olsa olsa var olan maddelere rötuş yapılmış olur en fazla.
Din dersinin zorunluluğu hala bir anayasa maddesi oluyor
ken,bu değişiklik neyin nesi oluyor anlamıyorum.
Ne bekliyorduk ki , yeni reformlar falan mı ?
Bu üç madde anayasanın Bermuda Şeytan Üçgeni gibi adeta.
İktidara gelmeden hemen her parti, bu üçgenden söz eder , fakat iktidara gelince, sözde
değişim dalgaları arasında, tıpkı Bermuda Şeytan Üçgeni ?nde kaybolunduğu gibi kaybolur gider. -Devamı »
Düşünce akrabalığı sözünü hakikaten çok severim ancak, bu lafı öyle laf ola beri gele kullananlardan değilim. Gerçekten yürekten duyulan düşünce birliği edilen aynı kandan olmasa da, hayli candan duyulan derin duyguyu böyle dile getirmek,çok güzel ve özel geliyor bana. Düşünce gücü ile bir nevi akrabalık oluşuyor böylece?
Düşünce akrabalığının ne kadar doğal bir bağ olduğunu izin verin de neredeyse yirmibeş yıllık dostumuz dahası aile çocuk hekimimiz Enrico Ridolfi ile yaptığımız sohbetten yola çıkarak anlatayım size.
-Devamı »
Gözleri mavi olmayan Deniz?lerden biriydi bizim Deniz…
Yeleleri alevden al bir ata binmiş,
Kemal‘i düşünmüş gözleri kapalı…
Aşıyor yüce dağları engin denizleri kepçe kulakları dalgalanıyor rüzgarda…
“Deniz üstü köpürür hey canım rinnan nay rinna rinna nay
Kayığa binsem götürür hey canım hey!..
Benim de şu cihana gelişim demiş hey canım rinna nay rinna rinna nay
Bir güzelden ötürü hey canım heyy!…”
-Devamı »