Dostların mesken tuttuğu, yaşamın tüm zorluklarına karşın dertlere mola, sorunlara ÇÖzüm bulmak iÇin ara verilen; planların, programların Çizilmesi iÇin tercih edilen yerdir, tatlı düşlerin yaşandığı yer.Burada sessiz sedasız kalınamaz.
Çay, kahve iÇilirken; hatta yemek yerken bile sürer sohbetler, muhabbetler. Müziğin atmosferi kaplaması zorunludur neredeyse.
SÖzgelimi bir ozanı vardır; bildiğiniz ozanlardan farklı, elinde sazıyla karşılamaz sizi. Kaşlarıyla ritmi yÖnlendirir; her telden müziğe uyum gÖstermesine aldanmayın sakın haa!..
Daha Çok günümüzün DJ?lerine benzer, hemen zamane ozanı olduğunu anlarsınız.
Bir sesi vardır bu yerin, türlü türlüdür edası. Sessizliği en büyük ?ses? olarak kabul etse de derinliği sever. Sakar dese de kendi kendine, bilgileri iÇinde itinayla, dikkatle saklar. Kandırılması kolay gibi gÖzüküp ?salak? olarak bilinse de edep de bilir adap da…
Bir de serÇe…
Daha Önceleri biraz serkeş olsa da bu serÇe, tatlı düşlere yuva yapmakta karar kılmıştır. SerÇe parmağından uzun burnunu zaman zaman olmadık yerlere sokup; ?SerÇeden korkan darı ekmez? sÖzü misali başta kendini olmak üzere, ufak tefek şeyleri gÖzünde büyütse de, dürbüne tersinden baktığını fark edince her şey kendiliğinden yoluna girer.
Kendi Özerkliklerini kurmak isteyenler de yok değildir bu yerde… Kendi kendini idare edemediklerinden, yüzlerine gÖzlerine bulaştırdıklarından, bereket biraz yüksekte durur kerevet. Yeleleri Özenti gibi gÖrülse de, Özel bulunur bazen de…
Süslü dense de kendine, daha Çok gamzesini yüzüne yayıp bezenmeyi seven biri var ki; gÖzyaşları nÖbetÇi gibi gÖz kenarlarında hep hazır durur. Çok meraklı biri olduğu sÖylenir, alacalı, bulacalı bir hali vardır. \r\n
Ailesi omuzu, aklı kılavuzu olanın ise, Hayaldir rumuzu. ?Boş başak gibi dik duracağıma, dolu bir başak gibi olmak adına eğilmeyi tercih ederim? der, her zaman felsefem budur. Bu tatlı düşlerin yaşandığı yerin dışarıya aÇılan penceresinin, dostlarıyla Çevrilidir pervazı. Barındırırken her tadı, tatsızlığı bile bir tat olarak hiÇ düşünmeden alır. \r\n
Kalemin keskin kılıÇ gibi kullanıldığı, bazen yayından Çıkmış ok gibi ayrılıkların, bazen de Çılgınca esprilerin, sürprizlerin yaşandığı, kimi zaman da yalnızlığın yanına hangi tatlının iyi gideceği tam olarak kestirilmeyen ve galiba daha Çok Eros?un uğradığı bu yerde gülümsemek, yüzlere geÇirilen üniformadır adeta.
En kültürlüsünden en cahiline, Kürt, Türk, Alevi, Sünni olarak değil, insana insanca yaklaşılan etnik, dini ayrımcılıktan uzak bu yer. Yani renklerden ziyade tatların buluştuğu yer…
Bir barış ülküsüyle Çıkmıştır aslında burası yola. Her ne kadar, neredeyse yüzyıllık ürünleri bulunsa da, bir ÇiÇek boyundadır henüz, varamadı hala 2. yaşına…
Giden gelenlerle, giren Çıkanlarla burada büyütülür düşler. Bazen de tülü türlü tatlılarla zaman zaman kamaşır dişler. ?Ye tatlıyı iÇme suyu yakarsa yaksın? anlayışı buradan uzaktır. Çünkü, tatlıların damakta oluşturduğu hazlardan daha büyük hazları hedefler. Tatlının kalitesinden emindir fakat, damaktan Ötesini tatlı düşleri de düşünür, düşünürken düşündürmek en büyük amacıdır.
Tatlı düşlerin yaşandığı yerin bir de hayali vardır fuar tadında, samimiyetin kıvamında, sınırlı hizmet boyutunda olsa da uzlaşmacı bir yol izlenip, her şey mutlaka memnuniyetle sonuÇlanmalıdır, istisnasız herkes mutlu ayrılmalıdır.
Pasta, kestane şekeri, bal, helva, Siirt fıstığı, lokum, draje, Çikolata, tahin pekmez, krokan, dondurma, ?bir tatlı huzur almaya gelin? buraya…
Tatlı düşlerin yaşandığı yer; cafe?deki müşterileriyle farklı bir mekandır, Avcılar?da…
Hülya YALIM
Yorumun ne olacak?